| Gökyüzünün alacakaranlığı günün ilk ışıklarıyla şiirsel bir renk cümbüşüne dönüşürken, tarihin ilk çağlarından itibaren çeşitli uygarlıkları bağrına basan Anadolu’nun güneyinde masmavi deniziyle şirin bir tatil beldesi olan Kaş karşılar sizi. |
|
Kaş, arkeolojik belge ve buluntulara göre, Likya medeniyetinin en önemli bölgesi olarak bilinmektedir. Teke Yarımadası sahilleri M.Ö. 6.000 den beri çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Akdeniz’e bakan tepelere kurulan Kaş zamanla kuzeybatıya doğru büyümüştür. Uzunçarşı’da bulunan ve neredeyse Kaş’ın simgesi haline gelen “Kral Mezarı” bölgedeki en zengin nekropol oluşumunun nadide kalıntılarından biridir. Akdenizi kucaklayan konumuyla antik tiyatro, gün batımının en harika izlenebileceği yerlerden biridir. Likya kültürüne ait kendi dilindeki yazıtlarla bezeli kaya mezarları "iyonik" tarzdadır. Habesos ve Antiphellos adlarıyla bilinen Kaş tarih ile doğanın, yeşil ile mavinin buluştuğu Akdeniz’in incisidir. İster billur gibi koylarında denize girebilir, isterseniz de Likya’nın antik kentlerinde tarihe yolculuk yapabilirsiniz.
Mavi yolculuğun en önemli duraklarından, dalış meraklılarının cenneti sayılan Kaş keşfedilmeyi bekleyen tarihi ve doğası, lezzetli deniz ürünlerinden oluşan yöresel mutfağı ve konuksever insanlarıyla sizleri bekliyor.
